Translate

26 Ocak 2016 Salı

PAZAR ALIŞVERİŞİNİ NASIL YAPMALIYIZ?

Pazara çıkmadan önce evin ihtiyaçlarını belirlemeniz, fazladan alışveriş yapmanızı kısıtlayacaktır…


Pazar alışverişi deyip geçmemek gerekiyor. Eğer dikkatli alışveriş yapmazsak, paramızın bir miktarı boşa gidebilir. O sebeple biraz dikkat bütçemize katkı sağlar ve daha iyi mal almış oluruz.
Ülkemizde halkın %85-90’ı semt pazarlarından veya sosyete pazarlarından alışveriş yapıyor. Marketlerden ve mağazalardan temel ihtiyaç mallarını tedarik ediyorlar. Eee kolay değil nüfusun çoğunluğu düşük gelir seviyesinde olunca buda kaçınılmaz oluyor. İnsanlar bütçesine göre hareket ediyorlar.  Yine de marketin bir avantajı elinizle tek tek seçebiliyorsunuz. Pazarda veya manavda bu imkân her zaman yok.
Pazarda satılan mal o gün sabah erken saatlerde sebze meyve haline gelen ve pazarcı tarafından alınıp satışa sunulan üründür. Pazardan alışveriş yapmak ayıp değil. Bence market ve manavlara göre pazardan daha taze meyve ve sebzeyi uygun fiyata alabiliyorsunuz. Ancak marketlerde de bazen pazardan ucuz olabiliyor. Markette ucuz olduğu bahsedilen ürün muhtemelen uzun süredir depoda beklemiş miadı dolacak olacağı için satışa sunulmuş olabilir. Özelikle semt pazarına yakın marketler o gün sebze ve meyve fiyatlarını indiriyorlar. İlla marketten alışveriş yaparım diyenler o günü seçerlerse menfaatlerine olur.
Sosyete Pazarları da mağazalara göre daha ucuz. Hem de kaliteli ürünler bulabiliyorsunuz.
Pazara çıkmadan önce evin ihtiyaçlarını belirlemeniz gerekiyor. Pazara eşiniz veya çocuğunuzla çıkıyorsanız, beraber bu işi daha kolay yapabilirsiniz. Önce buzdolabınızı, soğutucunuzu veya kilerinizin kapısını şöyle açıp bir bakın. Neler var neye ihtiyacınız var. Tespitiniz fazladan alışveriş yapmanızı kısıtlayacaktır.
Genelde meyve sebze için pazar alışverişleri haftalık yapılıyor. Hoş artık her evin arabası hemen hemen var, yakın semt pazarlarından da alışveriş yapılabiliyor artık. Yine de kendi semt pazarınız satıcıları tanımanız, tutum ve davranışlarına göre alış veriş yaptığınız pazarcıları belirlemenizde yarar var. Kendi semt pazarınızdan alışveriş yapıyorsanız bir pazar arabanız olsun.
Pazarda alışverişe başlamadan önce şöyle pazarı baştan sona gezin. Alacağınız malların özellikle fiyat ve kalitesine bakın. İkinci turda tespit ettiğiniz en kaliteli ve uygun fiyatlı olan satıcıdan alın.
Sebze ve meyve alışverişlerinde pazarlık olmuyor. Ancak diğer alışverişlerinizde mutlaka pazarlık yapın. Pazarlık yaparken utanmayın. Çünkü size yüksek fiyat çekerken satıcı utanmıyor. Hiç bir şey bilmiyorsan yarı fiyatını ver derler. Olmaz derse siz en son olacağını söyleyin deyiverin. Muhakkak ilk söylediğinden önemli bir miktar kırım yapacaktır.
Satın alacağınız miktardan fazlasını almayın. Fiyatı düşükte olsa çünkü araya gidecektir. İsraf olmasını başta önleyebilirsiniz. Her şeyi ihtiyacınız kadar alın. Malumunuz sebze ve meyve buzdolabı olsa bile uzun süreli saklanamıyor.
Sebze ve meyve pazarında mümkünse seçmenize izin veren satıcılardan alışveriş yapın. Böylelikle diğerleri de bir müddet sonra satış yapamayınca seçmenize izin vermeye başlayacaktır. Pazardan alışveriş yapanlar seçtiren satıcıdan almaya yönelin ve yakınlarınızı uyarın.
Aldığınız ürünün tartılırken dikkat edin. Tartıda hile yapan pazarcıyı tespit ettiğinizde yetkililere haber verin. Bu mümkün olmuyorsa yakınlarınızı o satıcıdan alışveriş yapmaması konusunda uyarın. Dahası yüzüne söyleyin ve bir daha o satıcıdan alışveriş yapmayın.
Genelde pazarcılar tezgâhın önüne iyi malları dizer tezgâhın arkası ise aynı değildir. Bu sebeple şöyle eğilip bir bakın önde dizili ile aynı ise alın. Satıcıyı uyarın dizili yerden vermesini isteyin.
Görünüşü çok güzel meyve veya sebze olabiliyor. Örneğin kayısı alıyorsunuz tadı yok, tuzu yok. Pişman oluyorsunuz. Bu sebeple satıcıya sorun. Gerekirse tadın. Mesela karpuzu, kavunu keser bir dilim tatmanız için verirler.
Pazarda olsa hormonlu ürünler belli oluyor. Mümkün olduğunca organik ürün almaya dikkat edin. Mevsiminde satılan ürünleri tercih edin.  Yeni çıkan ürünler pahalı olur, bir hafta sonra alabilirsiniz.
Bu yaz habergzt.com.'da yayınlanmış olupı 7895 defa okunmuştur .

18 Ocak 2016 Pazartesi

EVİMİZDE KULLANDIĞIMIZ AMPULLERİ GÖZDEN GEÇİRMENİN ZAMANI

Evimizin aydınlatmasında kullanılan ampuller büyük gelişime tabi oldu. Eskiden akkor telli ampuller kullanıyorduk, sonra tasarruflu ampuller çıktı, şimdi LED ampuller. 





Günümüz tasarruf devri artık. Bu işin zenginlik veya fakirlikle ilgisi yok, elindeki kıt kaynakları etkin kullanmak zorundasın. Bunun adı kesinlikle cimrilik değil. Elindeki imkânı en iyi şekilde değerlendirmek, boşa giden enerjiyi verimli hale getirmek, hepimizin hem insanlık hem de vicdani görevi diye düşünüyorum. Bunu yaparken de hem aile bütçesine hem de ülkemiz bütçesine katkı sağlıyoruz.
Ülkemizde çoğu evde hala bilinçsizlikten mi, yeterli bilgilendirilmediklerinden mi, eski akkor telli ampul kullananlar var. Ancak evlerin bazı bölümünde tasarruflu ampullerde kullanılıyor. LED ampul kullananlar ise azınlıkta. Çoğu ülkede hem de zengin ülkelerde 60 Watt ve üstü ampullerin kullanımı yasaklandı. LED ampul kullanımı teşvik ediliyor. Bilinçli insanlar ise kendiliğinden değişime gidiyor. LED ampul fiyatları biraz pahalı, ancak gün geçtikçe ucuzluyor. 10-15 TL arasında kaliteli LED ampul alınabiliyor artık. Ortalama bir meskende 20 ila 30 adet arasında ampul kullanılıyor. Evinizdeki ampullerin tamamını LED ampul ile değiştirseniz 200 TL ile en fazla 450 TL arasında bir masrafınız oluyor. Bunu bir defa ödüyorsunuz. Ancak aylık aydınlatma için ödediğiniz miktar düşüyor. Şunu da unutmayalım, LED ampul alırken kaliteli bilinen markayı tercih etmeniz üzerinde yazan değerlerde uzun müddet sağlıklı kullanmanızı sağlar.
Akkor telli lambaların elektriği ışıkla beraber ısıya dönüştürmesi ve böylece elektriği boşa harcaması nedeniyle dünyada kullanımından hızla vazgeçilmektedir. Akkor telli lambaların yerini floresan lambalar ve sonrasında ise tasarruflu ampuller diye bilinen kompakt floresan lambalar aldı. Fakat yarı iletken teknolojisinin hızla gelişmesi enerji tüketimi çok düşük olan LED’leri ev aydınlatmalarında kullanılabilir duruma getirdi ve LED ampullerin elektrik tasarrufu kompakt floresan ampulleri geride bıraktı.

Gelin Akkor telli, tasarruflu ve LED ampullerin teknik değerlerine şöyle bir bakalım.










Ülkemizde evlerde kullanılan elektriğin ortalaması 1 Mesken=185,3 kWh/ay, bu tüketiminin yaklaşık % 13,74’ü, yani 25,4 kWh/ay aydınlatmada tüketiliyor. 300 kWh/ ay tüketimi olan 41,2 kWh’ini, 450 kWh/ay tüketimi olan ise 61,8 kWh’ini aydınlatmada tüketiliyor. Her tüketici evinde kullandığı ampulleri değiştirerek her ampul için aşağıdaki tasarrufu sağlayabilir.
Aynı ışık şiddetini (lumen) sağlayan ampuller için;
Akkor telli yerine tasarruflu ampul kullandığımızda 4 kat (1 Akkor Telli ampul = 4 Tasarruflu ampul) %75,
Akkor telli yerine LED ampul kullandığımızda 8 kat (1 Akkor ampul = 8 LED ampul) % 87,5,
Tasarruflu yerine LED ampul kullandığımızda 2 kat (1 Tasarruflu ampul = 2 LED ampul) %50,                          
tasarruf sağlıyoruz.
Aylık 300 kWh elektrik tüketimi olan bir meskende tasarruflu ampuller kullanılıyorsa bunları LED ampulle değiştirirse 41,2x 0,50= 20,6 kWh (yıllık 247,2 kWh) tasarruf eder, akkor telli ampuller kullanıyorsa bunları LED ampulle değiştirirse 41,2x 0,875= 36,05 kWh (yıllık 432,6 kWh) tasarruf eder.  
Bu yazı habergzt.com.da yayımlanmış olup 7396 defa okunmuştur .


11 Ocak 2016 Pazartesi

KREDİ KULLANIRKEN DİKKAT!

En uygun kredinin bulunabilmesi için birçok kriterin beraber değerlendirilmesi gerekiyor…


Her şeyden önce krediye niçin ihtiyaç duyduğunuz size getirisi ve miktarın tespiti önemli.
İmkânınız ve şartlarınızı sonuna kadar zorlayıp kredi alacağınız miktarın az olmasını sağlayın. Yatırımınız için ayırdığınız peşinatı mümkün olduğunca yüksek tutmaya çalışın. Ne kadar peşinatı yüksek tutarsanız alacağınız kredi miktarı düşer. Mümkünse geliriniz döviz cinsinden değilse döviz cinsinden kredi almamaya özen gösterin. Kredi almadan önce aile bütçenizi değerlendirmeniz, aylık ödenebilecek taksitlerin dikkatlice belirlemeniz ve kredi vadesini buna göre ayarlamanız gerekir. 
Unutmayalım, kredi geri ödemesinde sıkıntı yaşamanız ve taksitleri aksatmanız, kredi notunu da etkileyeceğinden daha sonra kredi alınmanızı zorlaştıracaktır.
Kredi başvurusu yapmadan önce tüm bankaların kredi şartlarını araştırmak ve en uygun bankadan kredi almak menfaatinize olacaktır. En uygun kredinin bulunabilmesi için birçok kriterin beraber değerlendirilmesi gerekiyor. Bunlar;
1-Faiz Oranı,
2-Zorunlu sigorta dışında İstenilen sigortalar ve maliyeti,
3-Dosya masrafı, komisyon, istihbarat, ekspertiz ücreti, İpotek tahsis ve fekki ücreti ve diğer masraf miktarları,
4- Kefil istenip istenmediği,
5-Taksit sayısı ve vade sonundaki ödeyeceğiniz miktar ve faiz toplamı,
6-Geri ödeme aylık tutarının, aylık gelirinizin 1/3’den fazla olmaması (Bankalar % 50 sine kadar verebiliyor),
7-Kredi sözleşme şartları,
8- Geri ödemenin (taksitlerin) kredi kartına bağlanıp, bağlanmadığı, hesap işletim ücreti olup olmadığı, geri ödemenin nasıl hangi hesaptan yapılacağı,
9- Kredinin erken ödenmesinde ki ceza, faiz ve anapara durumu,
10- Ülke kredi faizlerindeki düşme sebebiyle yeniden yapılandırma imkânı olup olmadığı,
11-Konut veya taşıt kredisinde istenilen peşinat miktarı,
12-Bulunduğunuz meslek grubuna indirim olup olmadığı,
13- Geçici işsiz kalınması durumunda erteleme olup olmadığı,
Konularına dikkat edilmesi, bankaların şartlarını bu konuları göz önüne alarak teklifleri karşılaştırmak en uygununu seçip karar vermeniz şüphesiz menfaatinize olacaktır.
Bu yazı habergzt.com.'da yayaımlanmış olup 6569 defa okunmuştur .

4 Ocak 2016 Pazartesi

SİGARAYI ZAM GELMİŞKEN, BIRAKMANIN TAM ZAMANI

Sigarayı bırakmazsan riski çok…




Sigarayı yıllarca içen ve karar verip anında bırakan biri olarak sizler için konuya değinme gereğini hissettim. Hazır sigaraya zam gelmişken, bırakmanın tam zamanı diye düşünüyorum. İnsan iradesiyle her şeye hükmedebilmektedir. Yeter ki “ben sigarayı bırakacağım hem bütçeme hem sağlığıma zararlı” deyip karar verme iradesini gösterin. Daha da ötesi çocuklarınıza, yakınlarınıza ve çevrenize zarar verdiğinizi fark etmeniz sizi bu illetten kurtulmanıza yardımcı olacaktır. İlk adım kafada bitirmekte. Sonrası inanın ki geliyor. Belki başlangıçta birkaç hafta sıkıntı çekiyorsunuz. Sonra sağlığınıza, dahası yediğiniz şeylerin tadını almaya başlıyorsunuz.
Sigaranın etken maddesi nikotinin metabolizmayı hızlandırdığı ve harcanan kalori miktarını artırdığı, dolayısıyla sigarayı bırakanlarda alınan enerjiyi harcayan bir etkenin devreden çıkmasıyla ilk altı ayda kilo aldıkları görülmektedir. Ancak uzmanlar bu durumdan korkmamaları gerektiğini yerine girecek yöntemler ile enerji harcanacağı kilonun önüne geçilebileceğini vurguluyorlar. 
Temelde harcanan enerji alınan enerjiden fazla olduğu durumlarda kiloda artışlar meydana gelmektedir. Alışkanlık sonrası bir boşluğa düşülmekte, sigarayı bırakmanın ardından tat ve koku alma hislerinin normale dönmesi nedeniyle iştahta artışlar meydana gelmektedir. Sürekli yemek isteği ile insan bu açığı kapatmaya çalışmakta ve istem dışı fazla yemek zorunda kalmaktadır. Dolayısıyla alınan enerji harcanmamakta ve kilo alınmaktadır. Uzmanlar, içilen her sigaranın kalbin dakikada 10-20 kez daha fazla vuruş yapmasına neden olduğu, sigara içenlerde kalp hastalıklarının yüksek olmasının bir nedeni de aslında bu olduğu, sigara bırakıldığında metabolizmanın hızının azaldığı ve olması gereken sağlıklı seviyeye düştüğü ,  normal seviyeye düşüşün birkaç hafta veya birkaç ay sürdüğü ve bu esnada daha az kalori harcanması nedeniyle kilo alındığını açıklıyorlar.
Diğer taraftan sigarayı bırakanlarda diş etlerinde çekilme görülüyor, bu sebeple uzman doktora başvurduğunuz takdirde diş sağlığınıza zarar vermeden önlemini alabilirsiniz. Diyetisyenlerin önerilerine göre;  Kilo sorununun önüne geçmek için eğer imkânınız varsa bir diyetisyen eşliğinde beslenme ve egzersiz yapın. Yoksa besinlerin daha az yağlı olanlarını tam yağlı olanlara tercih edin, yemek aralarında atıştırmak için kalorisi düşük besinleri tercih edin, şeker ve şekerli besinlerden uzak durarak gereksiz kalori alımını azaltın, düzenli egzersiz yaparak kalori harcamanızı artırın.
Sigarayı bırakmazsan riski çok, bırakırsan kilonun önüne geçmenin sağlıklı olmanın çaresi var. Sigarayı bırakmanın kişinin akciğer kanseri ve diğer kanserlere yakalanma riskini, kalp krizine ve inme geçirme riskini azaltacağını göstermektedir.
Yine sigarayı bıraktıktan sonra alternatif tıp ya da geleneksel tıpla uğraşanların önerilerilerine gelince;
Sigara içip bırakanların akciğerleri nasıl temizlenir ;
Akciğerleri temizlemek, enfeksiyondan hayati organlara detoks ve kanser riskini azaltmak akciğer kapasitesini artırmak ve solunum yollarında sağlığını iyileştirmek için en iyi yoldur. Eğer sigara içen olarak akciğerinizde risk taşıyan yara yoksa kullanılan yöntemde sizin için bir şans vardır. Bu nedenle, aşağıda bazı doğal yollar izleyerek akciğerleri geri güçlendirmek gerekir.
Aşama 1; Karbon monoksite maruz bırakmamalı ve pasif sigara içicisi olmamalıdır. Pasif sigara içiciliği tekrar istek uyandırabilir. Etrafınızda sigara içen insanlardan kaçının 
Aşama 2; Ananas yemek sizin için en iyi çözümlerden biri olabilir. Bromelain, ananasta bulunan bir bileşiktir, ciğerlerinin bir temizleyici olarak hareket edebilir. Bu size daha fazla oksijen vermek ve akciğerlerin esnekliğini artırmak için daha derin nefes almanıza izin veriyor. 
Aşama 3; Beslenme alışkanlıklarınızı kontrol edin ve gerektiğinde birkaç değişiklik yapın. Ciğerlerinize üzerinde olumlu bir etkiye sahip bazı besinler, baharat ve otlar vardır. Avokado, zencefil ve turp olarak yiyecekler, ciğerlerinin sağlığı için çok iyi gelecektir.
Aşama 4;Özenle fiziksel egzersiz yapın. Akciğerleri güçlendirmek için en iyi yollardan biri olabilir.  Egzersiz alışık değilseniz, hafif fiziksel egzersiz ile başlamak ve daha sonra zaman içinde yavaş yavaş artırmaya çalışmanızda yarar var. 
Aşama 5; Her gün nefes egzersizleri yapın. Akciğer fonksiyon geliştirmek yardımcı olabilecek bazı nefes egzersizleri vardır.
İşte sigara bırakanların akciğerleri temizlemede beş kolay yol, uygularsanız yararlı olabilir ve sağlığınızı kurtarabilirsiniz. 
 Bu yazı habergzt.com.'da yayımlanmış olup 6590 defa okunmuştur .

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN PETROLE ETKİSİ

Her şeye rağmen yakın gelecekte petrol yakıtlı araçların pazar payının önemli bir kısmına elektrikli araç sektörü sahip olacak… İlk el...