Translate

13 Haziran 2016 Pazartesi

G20 NASIL OLUŞTU, HANGİ ÜLKELER ÜYE, İŞLEVİ NEDİR?

G20, geçmişi 1970'li yıllara dayansa da, 1999 yılında Washington'daki toplantı sonrası son halini aldı...





















(Not; Mavi G20 ülkelerini, açık mavi diğer Avrupa Birliği ülkelerini, pembe misafir olarak katılan ülkeleri gösteriyor.)
İngilizce Group of 20'nin kısaltması. Uluslararası ekonomik işbirliğini arttırmayı amaçlayan, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomileri bir araya getiren, küresel ekonomik kararların alındığı bir platform. 20 üyesi var. O yüzden Grup 20 deniliyor. G20 de kısaltılmış hali.
G20, geçmişi 1970'li yıllara dayansa da, 1999 yılında Washington'daki toplantı sonrası son halini aldı.
25 Eylül 1999 tarihinde Washington’da gerçekleştirilen G-7 Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısında bu platformun (G 20; Group of 20) oluşturulmasına karar verilmiştir. 


Açılış toplantısı 19 ülkenin ve Avrupa Birliği’nin finans bakanlarının ve merkez bankası başkanlarının katılımıyla 15-16 Aralık 1999 tarihinde Berlin’de gerçekleşmiştir. G-20 ilk başta çeşitli bakanlıklar düzeyinde toplantı düzenlemiştir.  İlk Liderler zirvesi 14-15 Kasım 2008’de ABD’de (Washington) gerçekleştirilmiştir.  2008 yılından bu yana on kez G20 liderler zirvesi gerçekleştirilmiştir. En son Liderler zirvesi 15-16 Kasım 2015 tarihinde ülkemizde Antalya Belekte gerçekleşti. 11. Toplantı 4-5 Eylül 2016’da Çin’de (Hangzhou) yapılacak.
G20, daha çok ekonomik meselelere şiar edinmiş, siyasi bir yaptırımı olmayan, gayri resmi bir yapılanmadır. G20, 19 üye ülke ve Avrupa Birliği temsilciliğini kapsıyor.
G20; 1ABD, 2Almanya, 3Arjantin, 4Avustralya, 5Brezilya, 6İngiltere, 7Çin, 8Endonezya, 9Fransa, 10Güney Afrika, 11Güney Kore, 12Hindistan, 13İtalya, 14Japonya, 15Kanada, 16Meksika, 17Rusya, 18Suudi Arabistan, 19Türkiye, 20Avrupa Birliğinden oluşuyor.











Birçok   Avrupa Birliği ülkesi G20'de bağımsız olarak değil sadece AB Komisyonu olarak temsil ediliyor. Toplantılara üye ülkelerin yanı sıra Avrupa Merkez Bankası; Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası başkanları da bu toplantılara katılmaktadır. Yine OECD, Dünya Ticaret Örgütü, Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlar da toplantılara katılıyor. Diğer yandan dönem başkanı ülkelerin davet ettiği ülkeler de G20 Zirvesine katılabiliyor.












Uluslararası finansal istikrarın artmasına ilişkin toplantılar yapan G20 ülkeleri, dünya ekonomisinin yön göstericisi konumunda bulunuyor. Türkiye'nin de 1999 yılında katıldığı örgüt, her yıl bir başka ülke başkanlığında toplantılar düzenliyor. Ana gündem maddesi ekonomi ancak dünyadaki siyasi ve diplomatik gelişmeler de zirvede görüşülüyor. G20 toplantılarında resmi oylama söz konusu olmayıp, kararlar liderlerin mutabakatı ile alınıyor. Birçok uluslararası örgütün tersine devamlı bir personeli yok. Genel Sekreterliği de. Başkanlık rotasyon usulü ile yapılıyor. Bir önceki, bir sonraki ve halihazırdaki başkanlık, zirve toplantısının konularına, konuşmacılarına karar veriyor. Yılda bir defa dönem başkanı ülkenin ev sahipliğinde toplanıyor. G20'nin ilişkili grupları da var: Düşünce kuruluşlarının toplandığı T20, Emek gruplarının toplandığı L20, Gençlik örgütlerinin toplandığı Y20, İş dünyasının toplandığı B20, Sivil Toplum kuruluşlarının toplandığı C20, Kadın hakları örgütlerinin toplandığı W20 gibi. Toplantılara ev sahipliği yapan ülke bir bakıma sekretarya görevini de üstleniyor. 
G20, devletlerarası ekonomik işbirliğinin en önemli forumudur. G20 ülkeleri dünyada üretilen bütün mal ve hizmetlerin parasal değerinin yüzde 85'ine, küresel ticaretin yüzde 75'ne sahipler. Dünya nüfusunun da üçte ikisi G20'de yaşıyor. G-20 ülkelerinin ana özelliği, sanayileşmiş ve ekonomik olarak gelişmiş ülkeler olmalarıdır. Söz konusu gelişmişlikteki ana kriter GSYİH oranı olarak belirlenmiştir.
G20 toplantılarının;
-Hem gelişmiş hem gelişmekte olan temsil gücü yüksek en büyük ülkeleri kapsadığı,  
-Küresel ekonomik işbirliği ve eş güdüm açısından en uygun platform olduğu,
-Bütün faaliyetleri ve toplantıları tüm ülkeleri ilgilendirdiği,
-Üst düzeyde etkin katılım olduğundan dünya liderleriyle yüz yüze iletişim imkanı olduğu,
-Ayrıca küresel ekonomik yönetişimi pekiştirdiği,
İçin rolü ve önemi büyük.
Bu yazı  habergzt.com.'da yayımlanmış olup 8057 defa okunmuştur .


ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN PETROLE ETKİSİ

Her şeye rağmen yakın gelecekte petrol yakıtlı araçların pazar payının önemli bir kısmına elektrikli araç sektörü sahip olacak… İlk el...