İngilizce “Gelişmekte olan 7″ anlamına gelen “Emerging 7″ kavramının kısaltılışı “E7” olarak anılmakta ve Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Endonezya, Meksika ve Türkiye’den oluşuyor ve “Yükselen 7” olarak da ifade ediliyor.
Gelişmekte olan ülkelerde yaşam standardı yükselmekte buna mukabil gelişmiş ülkelerde düşmekte, bu gelişmeye paralel olarak son yıllarda gelişmiş G7 ekonomilerinden gelişmekte olan ülkelere doğru küresel ekonomik güç kaymakta, E7 ülkelerinin 2020’li yıllarda G7 ülkelerinden daha büyük ekonomilere sahip olacağı tahmin edilmektedir. Toplamda, Çin, Hindistan, Endonezya, Brezilya, Rusya, Türkiye ve Meksika’yı içeren E7 bloğu, dünya GSYİH' sinin yirmi beş yıl önce %19'unu oluştururken %35'e çıkmış olduğu görülüyor.
Durgunluk ve devam eden ekonomik rahatsızlıklar, G7 ekonomilerinin rüzgârını terse döndürürken bu durum E7 ülkelerinin çoğunda da olumlu havayı kesintiye uğrattı. Bu dönemde bile E7'nin performansı, G7 üyelerinin performansını geçti. 2007'den bu yana, E7 ekonomilerinin büyümesi, devam eden küresel kriz de olsa, uzun vadeli ortalamalarından fazla sapma göstermedi. Gelişmekte olan ekonomiler; küresel ve yerel gelişmelere bağlı yaşanan olumsuzluklara rağmen dünya ekonomisindeki payını artırmayı sürdürecek gözüküyor. Mevcut eğilimler göz önüne alındığında 2020’li yıllarda bu blok, G7'yi yakalayacak ve dünya çıktısının daha büyük bir kısmını oluşturacak. Bu durumda da dünyada güç dengelerini değişeceği kaçınılmaz görünüyor.
Dünyanın önemli mali denetleme şirketlerinden olan Pricewaterhouse (PwC)tarafından hazırlanan bir rapora göre E7 olarak adlandırılan Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Meksika, Endonezya ve Türkiye ekonomilerinin, 2050 yılında dünya ekonomisinden yüzde 50 pay alacağı, G7 payının ise yüzde 20'ye gerileyebileceği ifade edilmiş, araştırmada Türkiye’nin dünyanın en büyük 18. ekonomisi olduğu, satın alma gücü paritesine göre hesaplanan Türkiye’nin yıllık GSYH'si 2030'a gelindiğinde 3 trilyon dolara, 2050'de ise 5 trilyon dolara ulaşacağı açıklanmıştır. Bu arada siyasi bir olumsuzluk yaşanmazsa İtalya’ yı da geçerek 11. Sırada yer alabileceği vurgulanıyor. Diğer taraftan ABD'nin 2050'de gayri safi yurt içi hasıla düzeyine göre Çin ve Hindistan'ın gerisinde kalacağı belirtilen raporda, Endonezya ve Brezilya'nın dünyanın en büyük 4. ve 5. ekonomileri haline geleceği kaydediliyor. PwC, en büyük atılımı Vietnam, Filipinler ve Nijerya'dan beklediklerini kaydederken, ABD ve Avrupa'nın kademeli olarak Çin ve Hindistan'ın gerisinde kalacağını ve ekonomik hakimiyetin G7'den E7'ye geçeceğini (en hızlı büyüyen 7 gelişmekte olan ülkeye) tahmin ediyor.
Özetle; 2016-2050 yılları arasında küresel ekonomi %130 büyüyecek, Türkiye 2050 yılına kadar ortalama %3’ük oranla Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisi olacak, Küresel ekonominin %35’ini oluşturan E7 ülkeleri 2050’de %50’sini oluşturacak, Türkiye 2050 yılında dünyanın en büyük 11. ekonomisi olmaya aday, şeklinde açıklanıyor.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 11452 defa okunmuştur .