Translate

2 Mayıs 2016 Pazartesi

MİLLİ GELİR NEDİR, NASIL HESAPLANIR?

Bir ülkede belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin net parasal değeridir…











Bir ülkede yaşayan insanların refah düzeyini ölçmek, diğer ülkelerle kıyaslamak için kişi başına düşen milli gelirin belirlenmesi gerekir. Bu kıyaslama yapılırken karşılaştırılacak tüm ülkelerin kişi başı milli gelirleri aynı para birimine çevrilir.
Bir ekonomide belli bir döneme ilişkin safi milli hâsıla değerinden aynı dönemde, o ekonomide alınan dolaylı vergiler toplamının çıkartılmasıyla elde edilen tutar milli gelirdir. Bilimsel anlamda milli gelir bir ülkede belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin net parasal değeridir. Ülkenin gayri safi milli hâsıla ve milli gelir değerlerinin toplam nüfusa bölünmesi ile kişi başına milli gelir değeri elde edilir.
Milli gelir ve kişi başına düşen millî gelirin ölçümü önemlidir. Millî gelir bir ülkenin ekonomik gücünü gösterir. Kişi başına düşen millî gelir ise bir ülkenin yurttaşlarının ortalama gelir düzeyi hakkında fikir verici bir göstergedir. Uluslararası karşılaştırmalarda milli gelir genellikle ABD doları ($) cinsinden belirtilir.
Milli Geliri Etkileyen Fonksiyonlar:
Tüketim Fonksiyonu: Birey için tüketim, aile fertlerinin gereksinim duydukları mal ve hizmetlerin satın alımı için yaptıkları harcamaların toplamıdır.
Tasarruf Fonksiyonu: Elde edilen toplam gelirden ihtiyaçlar karşılandıktan sonra kalan miktara tasarruf denir.
Yatırım Fonksiyonu: Yatırım, ekonomide belirli bir dönemde üretimde kullanılacak malzeme ve unsurların artırılmasına denir.
Mili Gelirin Hesaplanması: Üretim faaliyetleri sonucunda elde edilen gelirin hesaplanması işini Türkiye İstatistik Kurumu piyasadan aldığı fiyatlara göre hesaplar. Yapılan hesaplamalardan % 100 doğru sonuç yerine yaklaşık sonuçlar elde edilir. Elde edilen sonuçlar önemlidir. Üretici, tüketici ve devlet yaklaşık olarak hesaplanan sonuçlara göre, yatırım faaliyetlerine yön verirler. Hesaplamalarda farklı yöntemler tercih edilebilir.
Kullanılan hesaplama yöntemleri; üretim, gelir ve harcama yöntemi olmak üzere üçe ayrılır.
Üretim Yöntemiyle Milli Gelirin Hesabı: Bu yöntemin hareket noktası, bir ülkede bir yılda üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin hesaplanmasıdır. Bu mal ve hizmetlerin fiyatları, o yılın piyasalarından elde edilir. Hesaplamayı aşağıdaki gibi formüle edebiliriz;
Tarımsal Üretim + Sanayi Üretimi + Hizmet Üretimi = Brüt Milli Gelir (Gayri Safi Milli Hâsıla)
Gayri Safi Milli Hâsıla (+) veya (-) Dış Ticaret Farkı Gelir veya Gideri = Gayri Safi Yurt İçi Hasıla
Gayri Safi Milli Gelir – Amortismanlar = Safi Milli Hasıla (Net Milli Gelir)
Safi Milli Hasıla – Dolaylı Vergiler = Milli Gelir Elde edilir.
Gelir Yöntemiyle Milli Gelirin Hesabı: Bu yöntemde belirli bir dönemde üretim faktörlerinin üretimden aldığı paylar toplanır. 
Ücret Gelirleri + Kira Gelirleri + Faiz Gelirlere + Elde Edilen Karlar = Milli Gelir
Bulanan milli gelire sırası ile vergiler, yıpranma payları ve ithalat–ihracat farkları ilave edildiği zaman gayri safi milli hâsıla rakamına ulaşılır.
Harcama Yöntemiyle Milli Gelir Hesabı: Ülkede her kesimin yaptığı harcamalar toplamı belirlenerek hesaplanır.
Özel Kesim Harcamaları + Kamu Kesimi Harcamaları + Yatırım Harcamaları = GSMH
Milli Gelirin Üretim Faktörleri Arasında Dağılımı: Milli gelir, üretim faktörlerini elinde bulunduranlar arasında rant, ücret, faiz ve kâr olarak paylaştırılır. Üretim faktörlerinin paylaşımı ekonominin genel yapısına ve uygulanan politikalara bağlı olarak farklı oranlarda gerçekleşir. Elde edilen üretim faktörleri aldığı paylar:
Tabiat (toprak, arazi); Rant
Emek; ücret
Sermaye; faiz
Girişimci; kar

Ülkelerin milli gelir dağılımı, bölgeler arasındaki coğrafi farklılıklarla yakından ilgilidir. Doğal kaynakları, doğa özellikleri, iklim gibi nedenler bölgenin gelişmesini etkilemektedir. Gelişmemiş bölgeler milli gelirden daha düşük pay almaktadırlar. Üretim faktörlerinden alınan payın mümkün olduğu kadar eşitlenebilmesi için geri kalmış yörelerin yatırım teşvikleri, sübvansiyonlar (destekleme alımları), vergi politikaları ve özel kalkınma programları ile desteklenmesi gereklidir.










Milli Gelirin ölçülürken;
-Dolar cinsinden millî gelir ve  kişi başına milli gelir değerleri, yerel para birimi cinsinden reel milli gelire ve kişi başına reel gelire göre büyük değişkenlik gösterebilir.
-Ülkelerarası gelir karşılaştırmalarında satınalma gücü paritesine göre hesaplanan gelir rakamları kullanılması yaygınlaşmıştır. Satın alma gücü paritesine göre belirlenen döviz kurunda ülkelerarası iç fiyat farklılıkları ortadan kaldırılır.
-Üretilen malların kalitesinde iyileştirmeleri ölçmek ve milli gelire dâhil etmek kolay değildir.
-Ev halkı bazı üretimi kendisi için yaptığından ve bunlar piyasada işlem görmemektedir.
-Gelişmekte olan ülkelerde, vergi vermemek ya da az vergi vermek için, üretilen mal ve hizmetlerin değerinin olduğundan daha az gösterilmesi veya hiç gösterilmemesi eğilimi oldukça yüksektir.
Bu yazı habergzt.com.'da yayımlanmış olup 15199 defa okunmuştur .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN PETROLE ETKİSİ

Her şeye rağmen yakın gelecekte petrol yakıtlı araçların pazar payının önemli bir kısmına elektrikli araç sektörü sahip olacak… İlk el...