Translate

22 Mayıs 2017 Pazartesi

KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatının ana hedefi bölgesel stratejiler geliştirmektir…













Karadeniz Ekonomik İşbirliği fikri, 1980’li yılların sonunda Doğu Avrupa Ülkeleri ve Sovyetler Birliği’ndeki değişim sürecinin hızlandığı bir dönemde doğmuştur.
Resmi adı; Organisation of Black Sea Economic Cooperation (BSEC) olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ)Türkiye’nin öncülüğünde 25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Zirve sırasında KEİ Teşkilatı Deklarasyonu’nun imzalanmasıyla kurulmuştur. Yalta’da 5 Haziran 1998 tarihinde Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından imzalanan KEİ Şartı’nın 1 Mayıs 1999 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesiyle KEİ bölgesel bir ekonomik işbirliği teşkilatı haline gelmiştir.
KEİ’nin üyeleri Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan’dır. 
KEİ bünyesinde faaliyet gösteren 18 adet çalışma grubu vardır. KEİ Uluslararası Daimî Sekretaryası İstanbul’da bulunmaktadır. Hükümetler arası birimler, katılan devletlerin Dışişleri Bakanları Toplantısı (DİBT)’nı, alfabetik sıraya göre seçilen ve altı ayda bir değişen Dönem Başkanı’nı, Üst Düzey Görevliler Toplantısı’nı, Çalışma Gruplarını ve uzmanlardan oluşan geçici Özel Çalışma Gruplarını içine almaktadır. KEİ çalışmalarının büyük bir kısmı yan organlar tarafından gerçekleştirilir. KEİ belgelerinde, resmi dil olarak İngilizce kullanılması uygun görülmüştür.
KEİ’nin amacı; bölge ülkeleri arasında ekonomik ilişkileri daha fazla geliştirebilmek için kişilerin, malların, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımını sağlamaktır. Bu amaçların gerçekleştirilmesi için uzun dönemde, aşamalı olarak katılan devletler arasında bir serbest ticaret bölgesinin kurulması hedeflenmişse de KEİ'nin ana hedefi bölgesel stratejiler geliştirmektir. Yani başlangıçtaki “serbest bölge” düşüncesi sonradan “ ekonomik işbirliği ”ne dönüşmüştür. Bölgede ekonomik işbirliğini tesis etme amacı güden KEİ'nin temel özelliklerinden birisi, işbirliğine ve dış dünyaya açık yapısıdır. Çeşitli uluslararası kuruluş ve ülkeler KEİ toplantılarına gözlemci olarak katılmaktadır.
KEİ, Katılımcı Devletler arasındaki ekonomik işbirliği konusunda etkin bir diyalog kurmak, ekonomik koşulları iyileştirmek ve ortak girişimleri de içine alacak şekilde yatırım projelerini özendirmek ve Karadeniz bölgesinde sürekli bir ekonomik ve büyümenin kolaylaştırılmasını sağlamak amacıyla önerilerde bulunmak ve kararlar almak için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Zirve toplantısı dışında, KEİ’de karar alma yetkisi, katılımcı devletlerin Dışişleri Bakanları’na tanınmıştır. KEİ’nin yapısına ve fonksiyonuna ilişkin önemli sorunlar oybirliği ile karara bağlanır.
KEİ Dönem Başkanlığı, 1 Temmuz 2012-31 Aralık 2013 tarihleri arasında ülkemiz tarafından yürütülmüştür. KEİ Dönem Başkanlığı yine 1 Ocak 2017 tarihi itibariyle altı ay süreyle ülkemize geçmiştir. KEİ Dönem Başkanlığımız aynı zamanda teşkilatn 25. Kuruluş Yıldönümüne rastlamaktadır. KEİ 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi 22 Mayıs'ta İstanbul'da yapılmıştır. Karadeniz Bölgesi’ne duyulan uluslararası ilgi günümüzde de sürekli artmakta olup, ülkemiz için somut işbirliği projelerinin hayata geçirilmesi açısından önem arz etmektedir. KEİ'nin 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi'nin gündemin ekonomik iş birliği konuları ve kurumsal reform çalışmalarını içermesine paralel olarak, zirvede bölge ülkeleri proje odaklı işbirliği vurgusu yapmıştır. Dönem Başkanlığı 29 Haziran 2017 tarihinde Ukrayna'ya geçecektir.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 11139 defa okunmuştur .


8 Mayıs 2017 Pazartesi

İNTERNET EKONOMİSİ

Üretilen mal ve hizmetin pazarlanması ile müşterilerin bunlara erişimini internetten ticaret daha pratik hale getirmektedir…










İnternet ticareti, mal ve hizmetlerin tüketicilere ve iş dünyasına internet üzerinden satılmasıdır. Dünya Ticaret Örgütünün tanımına göre, mal ve hizmetlerin, üretim, reklam, satış ve dağıtımının iletişim ağları üzerinden yapılması e-ticaret faaliyetlerini oluşturmaktadır.
Dijital ekonominin büyümesi ve etkinliğini arttırması, yüksek hızlı ve akıllı elektronik ağlara ve tüm ekonomik birimlerin her türlü bilgiye ve içeriğe kolaylıkla ulaşabilmelerine bağlı bulunmaktadır.
İnternet, bilgi toplumunun en anlamlı ve önemli kazanımlarından birisidir. İnternet üzerinden e-ticarette, işletme yönetiminin yeni bir yoludur. Henüz yeni olmasına rağmen ticarette köklü değişikliklere neden olmaktadır. İnternet kullanımı yaygınlaştıkça da bu tarz ticaretin giderek artış trendinde olduğu gözlemlenmektedir.
İnternet kullanımı bilginin kolay ve etkin yayılmasını sağlamaktadır. İnsanlar kolay eriştiği bilgiyi kolay ve az maliyetle değerlendirmektedir. İnternet sınır tanımayıp ülkeler arası erişim sağlamakta, ticareti küresel anlamda kolay hale getirmektedir. Son yıllardaki bilişimdeki gelişmeler internet ve iletişim teknolojilerinde de baş döndürücü ilerlemelere sahne olmakta, bu durumda e-ticarete yansımaktadır. Bu trende bağlı olarak işletmelerde ekonomik faaliyetlerini ister istemez internet temelli uygulamalara dayandırmaktadır. İnternet kanalıyla yapılan e-ticaret, müşteriler ve üreticiler arasındaki etkileşimi de arttırmaktadır. Artık bilinçli tüketici internet üzerinden araştırmadan alışveriş yapmamaktadır. Bu durum işletmeleri adeta internet uygulamalarını zorunlu hale getirmektedir.
İnternet ekonomisinin büyümesi, telekomünikasyon altyapısının gelişmesi ve bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla paralellik göstermektedir. Günümüzde internet altyapısı ve hızı baş döndürücü düzeyde gelişmiştir. Online arama, değerlendirme, iletişim, koordinasyon, ürün/hizmet kalitesi, lojistik ve ödeme altyapısı internet ekonomisi yönünden önem taşımaktadır. İnternetten ticaret ekonomik faaliyetlerin temelden değişimine neden olmuş; her türlü ticaret, finans, eğitim, sağlık ve devlet faaliyetleri de önemli bir şekilde etkilenmiştir.
İnternetin işletme faaliyetlerinde kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber, işletme içi ve işletmeler arasında bilginin daha hızlı, kolay ve daha az maliyetli olarak aktarılması mümkün olmaktadır. İnternet uygulamalarını kullanan işletmeler, müşterilerine bu uygulamalar vasıtasıyla doğrudan ulaşarak aracıları ortadan kaldırabilmektedir. İnternet kullanımıyla birlikte artan ulusal ve uluslararası rekabet piyasaları tam rekabet koşullarına yakın bir duruma getirmektedir. Finansal piyasalardaki işlemler, internet yoluyla kolaylaşmakta, bu sayede birçok internet kullanıcısı aracılara gerek kalmaksızın operasyonlarını doğrudan yönetebilmektedir. Artık 3 Boyutlu Güvenlik Sistemi ile internet alışverişi sırasında; müşteri, banka ve işyeri arasındaki bilgi akışı özel şifre ve anahtarlar ile sağlanmakta, bu sayede müşteriler güvenli alış-veriş yapabilmektedir. Kamu kuruluşları, vatandaşlar ve ticari kurumlar arasındaki bilgi, hizmet ve mal alışverişleri konuları ile beyanname, vergi ve cezai birçok resmi işlem artık e-devlet üzerinden vatandaşların evlerinden, iş yerlerinden ve istedikleri her yerden hızlı bir şekilde yapılabilmektedir.
Dijital teknolojiler gelir ve servet dağılımını gelişmiş ülkeler lehine değiştirmektedir. Şöyle ki; gelişmiş ülkeler teknolojik altyapı yatırımını daha etkin ve süratle gerçekleştirmekte, gerekli ağı kurup işletmeye almakta ve avantaj elde etmektedirler. Yaygınlaşan ağ teknolojisiyle birlikte nitelikli işgücü, istihdam ve eğitim politikalarını da geliştirmektedirler. Üretilen mal ve hizmetin pazarlanması ile müşterilerin bunlara erişimini internetten ticaret daha pratik hale getirmektedir.
Digital Pazarlama Ajansı We Are Social, 2016 yılı için küresel ve lokal dijital istatistikleri içeren “Digital in 2016” adlı Raporuna göre; dünya genelinde 3,419 milyar insan internete bağlanıyor. 79,14 Milyon insanın yaşadığı Türkiye’de, internete bağlanan kullanıcı sayısı ise 46,3 milyonModern dünyada ekonomiler de artık internete bağımlı hale geldi. Brooking Enstitüsü’nün araştırmalarına göre; İnternet ekonomisi İngiltere’nin milli gelirinde %12,4. İngiltere’yi %8 ile G. Kore, %6,9 ile Çin, %5,6 ile Hindistan ve Japonya, %5,4 ile ABD, %4,2 Meksika, %4 ile Almanya, %3,8 ile Suudi Arabistan, %3,7 ile Avustralya, %3,6 ile Kanada, %3,5 ile İtalya, %3,4 ile Fransa, %3,3 ile Arjantin, %2,8 ile Rusya, %2,5 ile Güney Afrika, %2,4 ile Brezilya, %2,3 ile Türkiye ve %1,5 ile Endonezya izlemektedir.
Global perakende e-ticaret hacmi 2016 itibarıyla 1,6 trilyon dolar seviyesine ulaşmıştır.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 10853 defa okunmuştur .


ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN PETROLE ETKİSİ

Her şeye rağmen yakın gelecekte petrol yakıtlı araçların pazar payının önemli bir kısmına elektrikli araç sektörü sahip olacak… İlk el...