Translate

18 Haziran 2017 Pazar

IMF VE DÜNYA BANKASI ARASINDAKİ FARKLAR

IMF ve Dünya Bankası kredi verdiği ülkelere bağladığı zorlu koşullar ve kemer sıkma politikaları nedeniyle daha fazla eleştirilir hale gelmiştir… 









Dünya Bankasının (World Bank (WB)) temel amacı dünya üzerindeki yoksulluk ile mücadeleetmektir. Genelde gelişmekte olan ülkelerin uzun vadeli ekonomik gelişmelerini sağlamak ve adı geçen ülkelerde yoksulluk düzeyini azaltmaktır. Bu amaçla Dünya Bankası maddi ve teknik yardım sağlamak suretiyle ülkelerin gelişme kapasitelerinin artırılmasını sağlamak üzere gerekli çalışmalarda bulunmaktadır. Uluslararası Para Fonu’nun (International Monetary Fund (IMF)) temel amacı ise makro ekonomik çerçevededir ve dünya üzerindekimali istikrarın sürdürülmesine yönelik çalışmalarda bulunmaktadır. Dünya finans sisteminin iyileştirilmesine çalışmak ve üye ülkelere kısa vadeli mali sorunlarda yardım sağlamaktır.
Dünya Bankası 1944’te IMF ile birlikte kurulduğu için bu iki kuruluşa “Bretton Woods İkizleri” de denmektedir. Aynı anda kurulan Dünya Bankası (1956’dan sonra Dünya Bankası Grubu oluştu) ve Uluslararası Para Fonu değişik amaçlara sahip farklı kuruluşlardır. Ana sözleşmelerine göre her iki kuruluşun faaliyet alanları birbirinden farklıdır. Faaliyet alanları farklı da olsa iki kuruluşun asıl amacı, üye ülkelerde istikrarlı bir gelişme ve kalkınma sağlamaktır. IMF ve Dünya Bankası yönetim şekli ve organizasyon yapısı bakımından birebir aynıdır. Herhangi bir ülke Dünya Bankası'na üye olmadan önce IMF'in üyesi olmalıdır. Dünya Bankası üyeliği IMF’e üye olan tüm ülkelere açık bulunmaktadır. Ancak IMF üyesi ülkelerin Dünya Bankası’na üyelik zorunluluğu yoktur. Dünya Bankası’nın teşkilat yapısı IMF’nin yapısı ile büyük ölçüde aynıdır. Her sene IMF ve Dünya Bankası Guvernörler Kurulları birlikte toplantı yapmaktadır. Şu da bir gerçek ki; IMF ve Dünya Bankası'nın arkasında dünya ekonomisine yön veren aynı güçlerin bulunduğudur. En yüksek oy hakkına sahip ülkelerin başında ABD, Japonya, Çin ve Almanya gelmektedir. İki teşkilat içindeki kurullarda yer alan ülke grupları aynıdır ve oy oranları benzerdir. İki teşkilat arasındaki belirgin farklılık ise IMF Başkanı’nın Avrupalı olması şartına karşılık Dünya Bankası Başkanı’nın ABD’den seçilmesi şartıdır. Her iki kuruluşun benzer yanları kreditör olmalarıdır. Ancak Dünya Bankası yalnız gelişmekte olan ülkelere kredi vermektedir. IMF ise kısa dönemde oluşan mali sorunlarını çözmek için ihtiyacı olan tüm üye ülkelere kredi sağlamaktadır. IMF ve Dünya Bankası üye ülkelere destek olmak için çeşitli seviyelerde düzenli olarak iş birliği yapmakta ve pek çok girişimde birlikte çalışmaktadır. IMF ile Dünya Bankasının amaçlarının giderek aynı yönde değişim göstermesi, Fon ile Banka arasındaki iş birliğini daha da zorunlu hale getirmiştir. Bu iş birliği daha çok iki kuruluşun borç verme faaliyetlerinde kendisini göstermektedir.
Dünya Bankası ve IMF’in misyonu birbirinden farklılık arz etse de genel olarak aklama ve terörün finansmanıyla mücadele yöntemleri benzerlik göstermektedir ve bu alanda birlikte ortak çalışmalar yürütmektedirler. Nisan 2001 tarihinde Dünya Bankasının ve IMF’in İcra Direktörleri Kurulları aklamanın ülkelerin gelişimine ve mali istikrarın sağlanmasına yönelik ciddi bir tehdit unsuru olduğunu belirtmişler ve bu kapsamda çalışmalara başlamışlardır. 11 Eylül 2001 olaylarının ertesinde ise anılan Kurullar faaliyetlerini terörün finansmanını da kapsayacak şekilde genişletmişlerdir. Kurullar Temmuz ve Ağustos 2002 tarihinde Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu’nun (Financial Action Task Force on Money Laundering (FATF)) aklama ve terörün finansmanına ilişkin 40 tavsiyesini ve münhasıran terörün finansmanının önlenmesine yönelik hazırlanan 9 özel tavsiyesini temel uluslararası standartlar olarak kabul etmiştir.
Diğer taraftan; IMF ve Dünya Bankası, kredi verdiği ülkelere bağladığı zorlu koşullar ve kemer sıkma politikaları nedeniyle daha fazle eleştirilir hale gelmiştir. IMF ve Dünya Bankasının "yapısal uyum programlarını” uygulayan ülkeler nezdinde yapılan araştırmalar pek de iç açıcı değil. Genelde kredi alan ülkelerin bu programları uygulayarak ekonomik büyüme kaydetmediği, aksine ekonomik krizler yaşadığı da bir gerçek. Yani kredilendirme için sürülen koşullar IMF ve Dünya Bankasının temel amaçlarına uygun netice vermemektedir. Çin son yıllarda finans dünyasının bel kemiği "Bretton Woods" sistemini tehdit eder gibi. Öyle ki, sahibi olduğu ekonomik büyüklükle Çin, ABD etkisindeki Dünya Bankası ve IMF'nin yapması gereken reformları hayata geçiremeyip gelişmekte olan ülkelere yeterince yardımda bulunamamasının verdiği boşluğu dolduruyor. Çin verdiği kredileri çok fazla şarta bağlamıyor.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 11572 defa okunmuştur .


5 Haziran 2017 Pazartesi

DÜNYA BANKASI NE ZAMAN, NASIL KURULDU, NE İŞ YAPAR?

Dünya Bankası terimi genelde Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ve Uluslararası Kalkınma Birliğini (IDA’yı) ifade etmektedir. Dünya Bankasının ana hedefi ise yoksulluğu azaltmaktır…



Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası. (International Bank for Reconstruction and Development (IBRD)) Üye ülkelerin kalkınmasına katkıda bulunmak üzere üretim projelerine finansman sağlayan Birleşmiş Milletlere bağlı mali bir kuruluştur. 1944’de ABD’de Bretton Woods’ta Uluslararası Para Fonu (IMF) ile birlikte kurulmuş ve 1946’da fiilen faaliyete geçmiştir. Kuruluşunun ilk yıllarında savaş sonrası Batı Avrupa ekonomilerinin imarı için finansman sağlamış, daha sonraları gelişmekte olan ülkelere kredi vermeye başlamıştır. IBRD kendi fonlarının çoğunu uluslararası sermaye piyasalarında tahvil satışı yoluyla elde etmektedir.
Dünya Bankası (The World Bank), 1956 yılında gelişmekte olan ülkelerde devlet garantisi olmadan özel kesime kredi sağlama fonksiyonunu üstlenen bir kuruluş olan Uluslararası Finans Kurumunu (IFC) kurmuştur. 1960’ta ise, yine gelişmekte olan ülkelere daha iyi şartlarla (faizsiz veya hibe şeklinde) kredi vermek maksadıyla Uluslararası Kalkınma Birliğini (IDA) kurdu. Böylece bu kuruluşları (Dünya Bankası, IFC ve IDA) içine alan Dünya Bankası Grubu(The World Bank Group (WBG)) ortaya çıktı. Özellikle özel sektöre, politik risk gibi belirli risklere karşı sigorta sağlamak ve teknik yardım için Çok Taraflı Yatırım Garantisi Ajansı(Multilateral Investment Guarantee Agency (MIGA)) ve yatırım risklerini azaltmak için Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezini de (International Centre for Settlement of Investment Disputes (ICSID)) içine alan bu beş kurumun tamamı Dünya Bankası Grubunu (WBG) ifade etmektedir. Dünya Bankası terimi ise genelde IBRD ve IDA’yı ifade etmektedir. Dünya Bankasının ana hedefi ise yoksulluğu azaltmaktır.
Dünya Bankasının nihai yönetimi üye ülkelerin elindedir. Kararlar üye ülkelerin Maliye Bakanları veya Merkez Bankası başkanlarından teşkil edilen Guvernörler Kurulu tarafından alınır. Dünya Bankasının örgüt yapısında göze çarpan en önemli nokta grubun başkanıdır. Genellikle Amerika Birleşik Devletleri kökenli seçilmektedir. Ülke temsilcilerinin kullandıkları oylar eşit olmayıp, ilgili ülkelerin oy verme güçlerine bağlıdır. Oy verme gücü de Banka’ya ödedikleri aidatla bağlantılıdır. En yüksek oy hakkına sahip ülkeler sırasıyla ABD, Japonya, Çin ve Almanya’dır. Ülkemiz ise Dünya Bankası’nın en büyük orta gelirli ortaklarından biridir ve dünyanın 18. büyük ekonomisidir. Dünya Bankası’na Türkiye 1947 yılında üye olmuş ve 1950 yılında Banka’dan ilk defa kredi almıştır. Türkiye ülke ekonomisine katkı sağlamak amacı ile Dünya Bankasından, üye olduğu tarihten günümüze kadar geçen süre içerisinde 160'tan fazla kredi anlaşması imzalamış ve bu kredi anlaşmalarından elde ettiği geliri ülke ekonomisine katkı sağlamak amacı ile çeşitli yerlerde değerlendirmiştir. Dünya Bankasına üye olan 188 ülke aynı zamanda Uluslararası Para Fonu (IMF) üyesidir. Her iki kuruluşun toplantıları genellikle birlikte yapılmaktadır. 
Dünya Bankası üç tip kredi açar. Bunlar; proje kredileri, program kredileri ve milli para kredileridir. Bankanın temel kredi politikası proje kredilerine dayanır. Yani Dünya Bankasının asıl işi kalkınma projelerine kredi vermektir. Diğerleri istisnadır. Dünya Bankası proje kredisi açma kararı verirken, teklif edilen projeleri analize tabi tutar. Banka’nın yapmış olduğu incelemelere ülkenin uyguladığı genel ekonomik ve mali politikaları da dahildir ve gözden geçirilir. Banka’nın herhangi bir ülke hakkındaki değerlendirmeleri öteki finansman çevreleri, sanayileşmiş ülkeler, özel ticari bankalar, kalkınma bankaları açısından da büyük önem taşımaktadır. 
IBRD, Dünya Bankası`nın ana borç veren kuruluşudur. (IBRD); Devlet garantisi bazında borç finansmanı sağlar. Kişi başına geliri nispeten yüksek olan kalkınmakta olan ülkelere borç vermektedir. IBRD tarafından verilen krediler; otoyollar, okul, hastane gibi altyapı yatırımlarına ve hükümetlerin ülke ekonomilerinin işleyişini geliştirmek üzere hazırladıkları programlara yöneliktir. Dünya Bankası (IBRD ve IDA) faaliyetleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde, insan gelişimi, tarım ve kırsal kalkınma gibi alanlarda, çevre koruma alanlarında, altyapı ve yönetim gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır. IBRD ve IDA üyesi ülkelerin yanı sıra yoksul ülkelere tercihli krediler ve hibeler de verilmektedir. Krediler veya belirli projeler için hibe genellikle sektör veya ekonomide daha geniş politika değişiklikleri ile bağlantılıdır. IFC ve MIGA sırasıyla özel sektör yatırımları ve sigorta sağlamaktadır. 
Dünya Bankası, kalkınma ekonomisi, yoksulluk araştırması, ticaret, küreselleşme ve çevre alanlarında araştırmada dünyanın en büyük araştırma merkezlerindendir. Dünya Bankası, finansman sağlamanın yanı sıra dünyanın en büyük bilgi kaynaklarından birisidir. Esas olarak bir kredi veren kurum olmakla birlikte, Dünya Bankası Grubu birtakım hibe kolaylıklarını da yönetmektedir.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 11453 defa okunmuştur .

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN PETROLE ETKİSİ

Her şeye rağmen yakın gelecekte petrol yakıtlı araçların pazar payının önemli bir kısmına elektrikli araç sektörü sahip olacak… İlk el...