Translate

24 Eylül 2017 Pazar

BİLGİ EKONOMİSİ

Artık ekonomik yapının tümü, bilgi temeli üzerine yeniden yapılanmıştır…









İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünya sürekli değişim içerisinde olup her alanda yenilikler ardı ardına geliyor. Gelişmiş ülkeler bireylerinin yaşam kalitesini sürekli iyileştirirken, bazı ülkelerde vatandaşlarına hala çok ilkel yaşam standardı sunuyor. Ülkemiz ise gelişmekte olan ülkeler konumundan üst kategoriye zıplamaya çalışan ülkelerden. Birçok konuda dünya standartlarını yakalayabilecek konumdayız ancak bu yeterli mi? Hayır! daha çok yol almalıyız. Bu sebeple çağın gereklerine uygun hareket etmeliyiz.
Bilgi, gözlemlenebilen, ölçülebilen veya hesaplanabilen bir davranış ya da tutuma ait değerdir. Bilgi, belli bir süreçten geçmiş veriler olarak tanımlanabilir. Bir başka bilgi tanımı ise sosyal olaylarda karşımıza çıkan eylem ve olayları anlamamıza yardım eden işaret ve kavrayışlardır. Değerli olması, az bulunması, taklit edilemez olması, ikame edilemez olması bilginin stratejik öneme sahip olma özellikleridir. Artık ekonomik yapının tümü, bilgi temeli üzerine yeniden yapılanmıştır. Bilginin araç olmaktan çıkıp önemli bir üretim alanı ve temel güç olmaya başladığı, iş hayatında bilgi pazarlaması ve işi yeni bilgi üretmek olan çalışanların giderek daha çok istihdam edilmeye başlandığı görülmektedir. Günümüzde ülkeler rekabet edebilmek ve katma değeri yüksek ürünler üretebilmek için bilgi ekonomisine dönüşüm sürecine girmişlerdir.
Bilgi ekonomisi; küreselleşmenin ekonomik ayağını oluşturmaktadır. Bilgi ekonomisinin temeli bilgidir. Ekonomik faaliyetlerin bilgi temelli olarak gerçekleştirildiği ekonomik yapı bilgi ekonomisi olarak tanımlanabilmektedir. Bilgi ekonomisi bilginin üretilmesinin yanı sıra kullanılması ve yayılmasına dayalı bir ekonomidir. İnternet’in 1994’ de ortaya çıkması ve hızla yayılması bilgi ekonomisinin dünya ekonomi konjonktüründeki yerini sağlamlaştırmıştır. Enformasyon ekonomisi, ağ ekonomisi, dijital ekonomi, yeni ekonomi ve entelektüel sermaye terimlerinin hepsi birbirlerinin yerine kullanılabilen terimlerdir.
Bilgi ekonomisi, bilginin elde edilmesi, işlenmesi ve dönüştürülmesi ile birlikte dağıtımı süreçlerini kapsamaktadır. Bu üç temel süreç, bilginin işlenmesini, elde edilmesini, dağıtımını ve iletişimini sağlayan bilgisayar sisteminden (donanım ve yazılımlarından) oluşmaktadır. Artık bilgi ekonomik üretim faktörleri içinde, birincil önceliğe sahiptir. Bilgi ekonomisinin en önemli unsurları ise bilgi ve iletişim teknolojileridir. Bilgisayarlar arasında kurulan ağlar yolu ile dünyanın bir ucundan diğerine her türlü bilgi ucuz, güvenilir ve anlık olarak aktarılabilmektedir. Bilgi ekonomisinin diğer önemli bir unsuru da bilgi çalışanlarıdır. Bilginin kullanılması ve geliştirilmesine yönelik işlerde çalışanlar bilgi işçisi olarak tanımlanmaktadır. Bilgi işçileri, zekâlarını ve fikirlerini ürün mal ve hizmete dönüştürürler. Bireylerin, piyasada sahip oldukları bilginin değeri, giderek daha da önemli hale gelmektedir.
Bilgi ekonomisinin özellikleri; Yeni bir ekonomi olan Bilgi ekonomisi dijital bir ekonomi olup akıllı telefonlar ve bilgisayarlar sistemde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bilgi ekonomisinde sanallaşma, ekonominin yapısını ve ekonomik süreci değiştirmektedir. Bilgi ekonomisi iletişim ağlarıyla bütünleşen bir ekonomidir. Bilgi ekonomisinde üretici ve tüketici arasındaki aracılar dijital iletişim ağları sebebiyle ortadan kalkmaktadır, bu durumda maliyetleri düşürmektedir. Bilgi ekonomisinde yenilikçilik ön plana çıkmaktadır. İnsanların tüketim alışkanlıkları sürekli değiştiğinden buna bağlı olarak üretimde değişmekte, üretim ve tüketimde bilgi ekonomisi etken olmaktadır. Bilgi ekonomisinde alışveriş ve faturalama bilgisayarlar ve akıllı telefonlar üzerinden hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Bilgi artık uluslararası bilgiye dönüşmüş olup Bilgi ekonomisi küresel bir ekonomidir. Bilgi ekonomisinde bilgiye dayalı veya bilgi yoğun mallar ortaya çıkmaktadır. İnternet’ten ticaret, mal ve hizmet alıcı ve satıcılarını karşı karşıya getirmediğinden sürtüşmelerde olmamaktadır. Bilgi ekonomisinde üretim maliyeti azalmaktadır. Bilgi ekonomisi katma değer oluşturmaktadır. Bilgi ekonomisi beden gücünden çok beyin gücüne dayalı bilgi ekonomidir. Bilgi ekonomisi verimliliği artırmaktadır. Bilgi teknolojilerine yapılan yatırımlar tahminlerin üzerinde büyüme ve yüksek istihdam (düşük işsizlik) sağlamaktadır.
Ülkemizin gelişmiş ülkeler seviyesine gelmesi, bilgi ekonomisine geçişte, vatandaşlarına daha rahat yaşam standardı sağlaması için; İnternet altyapısı iyileştirilmeli, internete erişim kolaylaştırılmalı ve ucuzlatılmalı, İnternet kullanımı her kesime yaygınlaştırılmalı, e-dönüşüm projelerini her alana yaygınlaştırmalı (özellikle tüm kamu kurumlarında), araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri teşvik edilmeli, yaşam boyu eğitime önem verilmeli, bilgi toplumunun öncüleri olan bilgi işçilerine daha cazip imkanlar ile istihdamı sağlanmalı, teknoloji kullanımı desteklenmeli, teknolojik mal ve hizmet üretimine ağırlık verilmelidir. E ticaretle ilgili yasal mevzuat tamamlanmalı, tüketicilere güvenli ortam sağlanmalıdır. Eğitimde bilim ve teknoloji üretimine yatkın ve yetenekli insan modeli hedefleyen programlar uygulanmalıdır. Bilimsel yayın imkanları artırılmalı ve hatta teşvik edilmelidir. Kamu ve özel sektörde yeni trende uyarak belirli işlerde artık evinden bilgisayarı ile hizmet veren iş-gücü istihdamına ağırlık verip maliyetler en aza indirmelidir.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 12577 defa okunmuştur .


10 Eylül 2017 Pazar

EĞİTİMİN EKONOMİYE ETKİSİ

Eğitim sadece ekonomi alanındaki getirileri ile değil; siyasi, kültürel ve diğer alanlardaki etkileri ile de ülkelerin gelişmişliğine katkı sağlıyor…








Eğitim, bireyi topluma uyumlu bir kişi olarak hayata hazırlayan süreçlerin toplamı olarak ifade ediliyor. Bu süreçler bireylerin yetenek, yöneliş, tutum ve davranışlarına göre şekilleniyor. Yaşam koşullarının her geçen gün değişmesi, üretim sürecinde artan bilgi ihtiyacı, çalışma hayatında aranılan niteliklerin değişmesi, artması ve çeşitlenmesi eğitimi sürekli ihtiyaç haline getiriyor. Günümüz dünyasında sosyal, ekonomik ve kültürel olarak çok önemli değişimler ve dönüşümler yaşanıyor, bu gelişmeler bireylerin hayatları boyunca eğitim almalarını gerekli kılıyor.
Eğitimin ekonomide; birincisi mevcut koşullarında ve gelecekte ihtiyaç duyduğu veya duyacağı nitelik ve nicelikte işgücünü yetiştirmesi ve ikincisi bilgi üretme, bilgiyi yayma, modern üretim teknolojilerini takip etme, geliştirme ile üretim sürecine aktarılması olmak üzere iki temel fonksiyonu bulunuyor.
Eğitim, kalkınma için gerekli nitelik ve nicelikte işgücü yetiştirilmesini sağlayan ve bireylere, yeteneklerine göre yetişme ve meslek edinme imkânı sağlıyor. Eğitimin ekonomik kalkınmaya etkisi artık günümüzde daha net olarak biliniyor. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi eğitim seviyeleri ile de paralellik gösteriyor. Eğitim seviyesinin yükseltilmesi; özellikle gelişmekte olan ülkelerde işsizlik ve yoksullukla mücadelede ön plana çıkıyor. Artık gelişmekte olan ülkeler eğitime daha fazla kaynak aktarıyor. Eğitimdeki iyileşmeler, işgücünün verimliliğini ve bilgi üretme kapasitesini artırıyor dolayısıyla ekonomik büyümeyi de olumlu etkiliyor.Eğitim sadece ekonomi alanındaki getirileri ile değil; siyasi, kültürel ve diğer alanlardaki etkileri ile de ülkelerin gelişmişliğine katkı sağlıyor. Eğitim seviyesinin yükselmesi; işgücü verimliliğinin artması, milli gelirin yükselmesi, gelir dağılımının düzelmesi, sağlık ve beslenme durumunun iyileşmesi, nüfus artış hızının azalması, demokrasinin yerleşmesi, siyasi istikrarın sağlanması, kültürel gelişim, suç oranlarında azalma, hoşgörü, sağlıklı toplumun oluşumu gibi gelişmelere yol açıyor. Kısaca eğitim, eğitim verilen alanların yaşam kalitesinin yanı sıra çevresinin ve toplumunda yaşam kalitesini artırıyor.
Artık işverenler teknolojik gelişmelere paralel sistemlerini yenilemek ve geliştirmek zorunda, bu gelişmeye bağlı olarak eğitimli personele de ihtiyaç duyuluyor. Gelişen üretim teknolojilerini takip etme, geliştirme ve bünyeye adaptasyonu süreçlerinde katkısı nedeniyle eğitimli personel aranır konuma geliyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe verimin arttığı, rekabet gücünü olumlu etkilediği, dışa açılmaları kolaylaştırdığı görülüyor. Eğitim seviyesi yükselen kişilerin donanımlı olmaları verimliliklerini ve buna bağlı olarak iş bulma şansını ve ücretlerini de artırıyor.
Günümüzde bilgi, ürettiğimiz, yönettiğimiz, yaptığımız, sattığımız ve satın aldığımız ürünlerin asıl bileşeni durumuna gelmiştir.  İyi eğitilmiş, nitelikli, üretim sürecindeki hızlı değişimlere ayak uydurabilen işgücüne ve yüksek bilgi üretme kapasitesine sahip olmaları gelişmiş ülkelere avantaj sağlıyor. Gelişmiş ülkelerde eğitimin ekonomik büyümeye katkısı %25’lere kadar varabiliyor. Yani bir ülke %5 büyüyorsa bunun %1,25’inde eğitimin katkısı olabileceği belirtiliyor. Bu oranın Ülkemiz için oldukça düşük olduğu ve fakülte mezunlarında işsizlik oranının da yüksek olduğu biliniyor. Ülkelerinin hızla gelişme nedenlerinden biri de bu ülkelerde GSMH’ nın %2’sini aşan bir kısmının sürekli olarak eğitim ve araştırma harcamalarına ayrılması olarak görülüyor. Bu sebeple gelişmekte olan Ülkemizde lise ve yükseköğretim basamaklarında mesleki teknik eğitime daha fazla kaynak tahsis edilmeli, bilgi sistemleri ve teknolojilerindeki gelişmelerin paralelinde eğitim programları çağın gereğine göre düzenlenmeli, araştırma, geliştirme faaliyetleri desteklenmeli, eğitimli personelde işsizlik oranı azaltılmalı ki, beşerî kaynaklara yapılan yatırım fazlasıyla geri dönsün. Çağımızda eğitime yapılan yatırım ülkenin geleceği açısından en değerli yatırım sayılıyor.
Eğitim seviyesi artıkça toplumda yeniliklerin ve teknoloji benimsenme hızı da artıyor. Ülkemizin gelişmiş ülkeler arasında hak ettiği yeri alması, diğer üretimlerinin yanı sıra teknoloji üreten ve satan bir ülke konumuna yükselmesi, ülkesini seven herkesin arzusu ve hedefi. Bunun için bazı sektörlerde eğitilmiş insan gücüne fazlasıyla ihtiyaç var iken bazı sektörlerde de fazlalık var, ihtiyaca göre eğitim planlaması yapılması ve bu planında aksatılmadan uygulanması elzem görülüyor. Çünkü işletmeler ve ülkeler açısından, bilginin önemi son yıllarda giderek artan bir konuma geldi. Ekonomik faaliyetler, bilgi teknolojilerinin önem kazanması ve ilerlemesinin artmasıyla küresel bir yapıya büründü. Tüm ekonomik faaliyetler artık bilgi temelli yürütülüyor. Bu kapsamda bilgi ekonomisi, bilgiye yapılan yatırımın dönüşümünün fiziki sermaye yatırımlarından daha yüksek olduğu bir sürece girdiğimizi gösteriyor.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 12492 defa okunmuştur .

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN PETROLE ETKİSİ

Her şeye rağmen yakın gelecekte petrol yakıtlı araçların pazar payının önemli bir kısmına elektrikli araç sektörü sahip olacak… İlk el...