Translate

10 Eylül 2017 Pazar

EĞİTİMİN EKONOMİYE ETKİSİ

Eğitim sadece ekonomi alanındaki getirileri ile değil; siyasi, kültürel ve diğer alanlardaki etkileri ile de ülkelerin gelişmişliğine katkı sağlıyor…








Eğitim, bireyi topluma uyumlu bir kişi olarak hayata hazırlayan süreçlerin toplamı olarak ifade ediliyor. Bu süreçler bireylerin yetenek, yöneliş, tutum ve davranışlarına göre şekilleniyor. Yaşam koşullarının her geçen gün değişmesi, üretim sürecinde artan bilgi ihtiyacı, çalışma hayatında aranılan niteliklerin değişmesi, artması ve çeşitlenmesi eğitimi sürekli ihtiyaç haline getiriyor. Günümüz dünyasında sosyal, ekonomik ve kültürel olarak çok önemli değişimler ve dönüşümler yaşanıyor, bu gelişmeler bireylerin hayatları boyunca eğitim almalarını gerekli kılıyor.
Eğitimin ekonomide; birincisi mevcut koşullarında ve gelecekte ihtiyaç duyduğu veya duyacağı nitelik ve nicelikte işgücünü yetiştirmesi ve ikincisi bilgi üretme, bilgiyi yayma, modern üretim teknolojilerini takip etme, geliştirme ile üretim sürecine aktarılması olmak üzere iki temel fonksiyonu bulunuyor.
Eğitim, kalkınma için gerekli nitelik ve nicelikte işgücü yetiştirilmesini sağlayan ve bireylere, yeteneklerine göre yetişme ve meslek edinme imkânı sağlıyor. Eğitimin ekonomik kalkınmaya etkisi artık günümüzde daha net olarak biliniyor. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi eğitim seviyeleri ile de paralellik gösteriyor. Eğitim seviyesinin yükseltilmesi; özellikle gelişmekte olan ülkelerde işsizlik ve yoksullukla mücadelede ön plana çıkıyor. Artık gelişmekte olan ülkeler eğitime daha fazla kaynak aktarıyor. Eğitimdeki iyileşmeler, işgücünün verimliliğini ve bilgi üretme kapasitesini artırıyor dolayısıyla ekonomik büyümeyi de olumlu etkiliyor.Eğitim sadece ekonomi alanındaki getirileri ile değil; siyasi, kültürel ve diğer alanlardaki etkileri ile de ülkelerin gelişmişliğine katkı sağlıyor. Eğitim seviyesinin yükselmesi; işgücü verimliliğinin artması, milli gelirin yükselmesi, gelir dağılımının düzelmesi, sağlık ve beslenme durumunun iyileşmesi, nüfus artış hızının azalması, demokrasinin yerleşmesi, siyasi istikrarın sağlanması, kültürel gelişim, suç oranlarında azalma, hoşgörü, sağlıklı toplumun oluşumu gibi gelişmelere yol açıyor. Kısaca eğitim, eğitim verilen alanların yaşam kalitesinin yanı sıra çevresinin ve toplumunda yaşam kalitesini artırıyor.
Artık işverenler teknolojik gelişmelere paralel sistemlerini yenilemek ve geliştirmek zorunda, bu gelişmeye bağlı olarak eğitimli personele de ihtiyaç duyuluyor. Gelişen üretim teknolojilerini takip etme, geliştirme ve bünyeye adaptasyonu süreçlerinde katkısı nedeniyle eğitimli personel aranır konuma geliyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe verimin arttığı, rekabet gücünü olumlu etkilediği, dışa açılmaları kolaylaştırdığı görülüyor. Eğitim seviyesi yükselen kişilerin donanımlı olmaları verimliliklerini ve buna bağlı olarak iş bulma şansını ve ücretlerini de artırıyor.
Günümüzde bilgi, ürettiğimiz, yönettiğimiz, yaptığımız, sattığımız ve satın aldığımız ürünlerin asıl bileşeni durumuna gelmiştir.  İyi eğitilmiş, nitelikli, üretim sürecindeki hızlı değişimlere ayak uydurabilen işgücüne ve yüksek bilgi üretme kapasitesine sahip olmaları gelişmiş ülkelere avantaj sağlıyor. Gelişmiş ülkelerde eğitimin ekonomik büyümeye katkısı %25’lere kadar varabiliyor. Yani bir ülke %5 büyüyorsa bunun %1,25’inde eğitimin katkısı olabileceği belirtiliyor. Bu oranın Ülkemiz için oldukça düşük olduğu ve fakülte mezunlarında işsizlik oranının da yüksek olduğu biliniyor. Ülkelerinin hızla gelişme nedenlerinden biri de bu ülkelerde GSMH’ nın %2’sini aşan bir kısmının sürekli olarak eğitim ve araştırma harcamalarına ayrılması olarak görülüyor. Bu sebeple gelişmekte olan Ülkemizde lise ve yükseköğretim basamaklarında mesleki teknik eğitime daha fazla kaynak tahsis edilmeli, bilgi sistemleri ve teknolojilerindeki gelişmelerin paralelinde eğitim programları çağın gereğine göre düzenlenmeli, araştırma, geliştirme faaliyetleri desteklenmeli, eğitimli personelde işsizlik oranı azaltılmalı ki, beşerî kaynaklara yapılan yatırım fazlasıyla geri dönsün. Çağımızda eğitime yapılan yatırım ülkenin geleceği açısından en değerli yatırım sayılıyor.
Eğitim seviyesi artıkça toplumda yeniliklerin ve teknoloji benimsenme hızı da artıyor. Ülkemizin gelişmiş ülkeler arasında hak ettiği yeri alması, diğer üretimlerinin yanı sıra teknoloji üreten ve satan bir ülke konumuna yükselmesi, ülkesini seven herkesin arzusu ve hedefi. Bunun için bazı sektörlerde eğitilmiş insan gücüne fazlasıyla ihtiyaç var iken bazı sektörlerde de fazlalık var, ihtiyaca göre eğitim planlaması yapılması ve bu planında aksatılmadan uygulanması elzem görülüyor. Çünkü işletmeler ve ülkeler açısından, bilginin önemi son yıllarda giderek artan bir konuma geldi. Ekonomik faaliyetler, bilgi teknolojilerinin önem kazanması ve ilerlemesinin artmasıyla küresel bir yapıya büründü. Tüm ekonomik faaliyetler artık bilgi temelli yürütülüyor. Bu kapsamda bilgi ekonomisi, bilgiye yapılan yatırımın dönüşümünün fiziki sermaye yatırımlarından daha yüksek olduğu bir sürece girdiğimizi gösteriyor.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 12492 defa okunmuştur .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN PETROLE ETKİSİ

Her şeye rağmen yakın gelecekte petrol yakıtlı araçların pazar payının önemli bir kısmına elektrikli araç sektörü sahip olacak… İlk el...