Zaman zaman ekonomiden sorumlu yetkililerin “baz etkisi” terimini kullandıklarına şahit oluruz. Enflasyonun yükseleceğini ya da tersinin olacağını bu durumun baz etkisinden kaynaklandığı belirtilir. “Kur etkisi” yüzünden geçen yılın son ayı ile bu yılın ilk aylarında aylık enflasyon oranları “mevsim normalleri” nin çok üzerinde gerçekleşmiş ve bu da yıllık enflasyonu hızla yükseltmişti. Aylık enflasyon oranlarının mevsim normallerine yakın seyretmeye devam etmesiyle yıllık enflasyon yükselişe geçmiş ve yıl sonuna kadar yükselişin devam edeceği tahmin edilmektedir. Önceki yıl Aralık ayında enflasyonun mevsim normallerinin çok üzerinde gerçekleşmiş olmasının baz etkisinin bu yıl Aralık ayından itibaren olumlu yansıyacağı ve enflasyonda düşüş yaşanacağı beklenmektedir. Peki bu baz etkisi nedir? Onu TÜFE üzerinden örnekleyerek açıklamaya çalışalım.
Baz etkisi; İki dönem arasındaki değişim hesaplanırken, değişime referans alınan dönemde normalden önemli ölçüde düşük veya yüksek bir gerçekleşme olması durumunda değişim hesaplandığı döneme yansıyan etkiyi ifade etmektedir.
Ekonomide baz yılı; Başlangıç alınan yıldır. Baz alınan yıla genellikle 100 değeri verilir. Bundan sonra gelen yıllarda bu 100 değerine göre yüzde olarak kolaylıkla hesaplanır. Enflasyon hesaplanmasında kullanılan veriler Türkiye istatistik Kurumu' nun (TÜİK) sağladığı tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) verileridir. Yıllık enflasyonun hesaplanması, aylık enflasyonun hesaplanıp bir yıla genişletilmesi ile gerçekleşir. Aylık enflasyon, aylık verilerin basit ortalaması alınarak değil bileşkesi toplam değişimi verecek şekilde hesaplanır. Genelde yıllık enflasyon takvim yılı baz alınarak değerlendirilir. Şöyle ki; örneğin, 2005 yılı TÜFE oranı, 2005 için takvim yılında gerçekleşen TÜFE oranını belirtir. Ancak baz hesaplamalarında aylık değerler veya belirli döneme ilişkin aylar dikkate alınarak yıllık değerler ya da istenilen döneme ait değerler de kullanılmaktadır. Gerçek hayattan örneklemek gerekirse, çalışanların ve emeklilerin maaş artışları her 6 aylık dönemde TÜFE artış oranı baz alınarak değerlendirilmektedir.
Ekonomide var olan istatistikler veya istatistiksel verilerin okunup yorumlanmasında baz etkisi kullanılır. Baz etkisinin iyi anlaşılması gerekir aksi durumda yanlış yorumlanmasına neden olabilir. Bu duruma bir örnek vermek gerekirse; 2017 Ekim ayı yıllık enflasyonu hesaplanırken, 2016 Ekim ayı tüketici endeksinin 2017 Ekim ayı tüketici endeksine göre yüzdelik oranda değişimi baz alınır. Eğer dönemlere göre büyüme ya da küçülme ifade edilecekse bu durumda iki dönemi de baz etkisi üzerinden karşılaştırmak gerekir.
Eylül ayı yıllık TÜFE %11,20 gerçekleşti, Grafik üzerinden örnekleyecek olursak; 2017 Ekim ayı TÜFE’nin bir önceki yıl Ekim ayı oranı olan %1,44 ‘ün altında 0’ın üstünde gerçekleşeceğini var-sayarsak bu durumda 2016 yılı Ekim ayı baz alındığında 2017 yılı Ekim ayı yıllık enflasyonu baz etkisiyle gerileyecektir. Örnekte 2017 Ekim ayında TÜFE arttığı halde aynı ayda yıllık enflasyon baz etkisinden dolayı düşecektir. Bu kez 2017 Kasım ayı TÜFE’nin bir önceki yıl Kasım ayına göre oldukça yüksek gerçekleşeceğini var-sayarsak bu durumda da bir önceki yıl değeri olan %0,52 gerçekleşen değerden düşük olması sebebiyle baz etkisiyle yıllık enflasyon yükselecektir.
Baz etkisini üretim açısından başka bir örnekle açıklayalım; 2015 yılında 1000 birim mal üreten bir fabrika, 2016 yılında 750 birim mal üretmiştir. Bu durumda bu fabrikanın üretimi %25 düşmüştür, yani küçülmüştür. 2017 yılında ise tekrar 1000 birim mal üretmeye başlamıştır. Bu durumda da bir önceki yıla göre %33 üretimi artmıştır, yani bir önceki yıla göre büyümüştür. Aslında fabrika 2015 yılındaki yani 2 yıl önceki üretimine dönmüştür. Üretim olarak büyümemiş, önceki üretim büyüklüğüne ulaşmıştır. Bu duruma baz etkisi söz konusudur.
Çift haneli yüksek enflasyondan çok çekmiş ülkemizin bir an evvel muhtemel yıl sonu baz etkisinin olumlu etkisini de kullanarak 2018 yılı ilk ayından itibaren tek haneli enflasyon oranlarına geri dönmesi arzumuz. O sebeple üzerine sorumluluk düşen her kesimin enflasyonla mücadelede işi sıkı tutması özellikle seçim ekonomisinden uzak durulması, ipin ucunun kaçırılmaması gerekiyor.
Bu yazı habergzt.com'da yayımlanmış olup 12683 defa okunmuştur .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder